Sosyal Medya

Coğrafyamız

30 bin Kürt Kuzey Irak'tan göçetti | ANALİZ

Ortadoğu’nun, özellikle de Suriye ve Irak’ın son bir buçuk yıldır ana gündem maddesi IŞİD oldu. Hele ki IKBY için IŞİD ile mücadele çok daha hayati bir gündem maddesiydi. Ancak eğer bu kaygı verici güvenlik krizi olmasaydı, muhtemelen bölgeyi en az onun kadar derinden etkileyen bir krizi konuşuyor olacaktık. Vatandaşı ülkesini terk etmek zorunda bırakan ve neredeyse isyan etmeye zorlayan bir krizi



Erbil’de yaÅŸayan bir gazeteci olarak son bir buçuk yıldır en önemli gündem maddem hiç kuÅŸkusuz IŞİD ve IŞİD ile mücadele oldu. IKBY’nin yaÅŸadığı saldırıları, sonrasında aldığı uluslararası desteÄŸi ve IŞİD’i geri püskürttüğü çatışmaları yakından izledim ve aktarmaya çalıştım. Bütün dünyanın konuÅŸtuÄŸu bu savaÅŸ ve güvenlik krizi elbette ki sadece benim deÄŸil, hepimizin de gündeminin üst sırasındaydı.

Ancak son iki yıldır IKBY’yi derinden etkileyen bir kriz daha var. EÄŸer IŞİD tehdidi ve güvenlik krizi olmasaydı muhtemelen bu krizi de daha çok konuÅŸuyor olacaktık. Zira bu kriz de insanların evini ve yurdunu terk etmesine neden oldu, halkı isyan etme noktasına yaklaÅŸtırdı ve hükümeti iflasın eÅŸiÄŸine getirdi.

BirçoÄŸunuzun zaten tahmin ettiÄŸi gibi, bahsettiÄŸim krizin adı ‘ekonomik kriz’.

EKONOMÄ°K KRÄ°Z 2014’ÃœN Ä°LK AYLARINDA BAÅžLADI

Peki daha birkaç yıl öncesine kadar ekonomik patlama yaÅŸayan IKBY’de iÅŸler nasıl bu noktaya geldi? Ekonomi nasıl bu kadar yıkıcı bir krize sürüklendi?

Bunu anlamak için kaseti biraz başa sarmak gerekecek.

IKBY’de ekonomik kriz aslında 2014’in ilk aylarında baÅŸladı. Bu aylarda Kürdistan Yönetimi kendi petrolünü Irak’tan bağımsız ÅŸekilde satmaya karar verdi ve Türkiye üzerinden ilk satışları gerçekleÅŸtirmeye baÅŸladı. BaÄŸdat’ın buna tepkisi ise ağır oldu. Hemen ekonomik yaptırımlar devreye sokuldu. IKBY’nin Irak anayasasına göre merkezi hükümetten alması gereken yüzde 17’lik bütçe payı donduruldu.

IKBY merkezi hükümetten bütçesini alamayınca ekonomik kriz kendini hemen hissettirmeye baÅŸladı. Krizden ilk etkilenen memurlar oldu. BaÄŸdat’tan bütçe gelmeyince 2014 Eylül’ü itibarı ile memur maaÅŸları ödenememeye baÅŸlandı.

Ama işler bununla da sınırlı kalmadı.

Erbil yönetiminin umudu, kendi petrollerinden elde edeceği gelir ile açığı kapatmaktı. Ancak Kürt petrollerinin satış süreci de kolay olmadı. Pürüzler çoktu. Uzun çalışmalar sonucunda petrol satılabilip, parası tahsil edilmeye başlandığında ise hiç hesapta olmayan iki şey yaşandı ve işler daha da kötüye gitti.

PETROL ZENGİNLİĞİ SÜRMEYİ HAYAL EDERKEN SAVAŞ BAŞLADI

Birincisi, Haziran 2014’de IŞİD Musul’u aldı ve AÄŸustos 2014’te de IKBY kontrolündeki bölgelere saldırmaya baÅŸladı. Böylece Kürdistan Yönetimi kendini fiilen bir savaşın içinde buldu. Artık öğretmenlerin maaÅŸlarının zamanında ödenmesinden çok daha hayati bir sorun vardı Kürt liderlerin masasında.

Ä°kincisi, petrol fiyatları inanılmaz bir hızla düşmeye baÅŸladı. IKBY, petrolünü ihraç etmeye baÅŸladığında bir varilin fiyatı 110 doların üzerindeydi. Åžimdi ise bir varil petrolün fiyatı 30 doların bile altında. Kürt Yönetimi ise petrolünü bundan bile daha düşük bir rakama, IKBY BaÅŸbakanı Neçirvan Barzani’nin söylediÄŸine göre 20 dolara satıyor.

Velhasıl, IKBY’nin hayali petrolden gelen zenginliÄŸin refahını sürmekti. Ancak düşen petrol fiyatları karşısında bırakın refah sürmeyi, sattığı petrol ile kendi bölgesindeki memur maaÅŸlarını dahi ödeyemez hale geldi.

VARÄ°L PETROLDEN PAHALI

Sosyal medyada Kürt halk bu durumu; “Artık varilin kendisi petrolden daha pahalı” diye ÅŸakaya vurmaya çalışıyor. Ama parasızlık ve umutsuzluk öyle bir boyuta geldi ki, sarsıcı tablo bu tarz ÅŸakalarla artık örtülmüyor.

Bu krizin bölgeyi neden bu kadar derin vurduğunu anlamak için ise bir noktaya daha dikkat çekmek gerekiyor.

EN BÃœYÃœK Ä°Åž KAPISI DEVLET OLUNCA

IKBY’de halkın büyük bir çoÄŸunluÄŸu memur.

Bölgede birkaç yıl öncesine kadar savaÅŸ ÅŸartları hüküm sürdüğü için, özel sektör de çok geliÅŸmiÅŸ deÄŸil ve devlet hiç kuÅŸkusuz (ya da yerel yönetim) bölgenin en büyük iÅŸvereni. Halizhazırda IKBY’deki memurların sayısı 1,4 milyondan fazla. Bölgenin tamamının nüfusunun beÅŸ milyon civarında olduÄŸunu düşünürseniz bu rakamın muhteÅŸem bir oran olduÄŸunu teslim edersiniz.

Halbuki verimli bir çalışma düzeni tesis edilse, IKBY’nin ihtiyaç duyduÄŸu gerçek memur sayısı bunun çok daha altında olur. Zaten ÅŸu anki düzende, birçok kiÅŸi memur olmasına raÄŸmen, herhangi bir dairede düzenli olarak çalışmıyor. Sadece ayda bir kere gidip maaşını alıyor. Bazı kiÅŸiler ise gündüzleri bir ya da iki saat daireye uÄŸrayıp sonrasında özel sektördeki ‘gerçek’ iÅŸine gidiyor. Bazı devlet dairelerine girdiÄŸinizde, üzerinde bir bilgisayar bile olmayan masalarda 2-3 kiÅŸinin oturduÄŸunu, sohbet ederek mesai doldurmayı beklediÄŸini görüyorsunuz.

Hükümet bu manzaranın farkında değil mi?

Elbette farkında, ama devlet memurluğu burada bir nevi sosyal güvence olduğu için bu duruma göz yumuyor.

Hükümet memurlara her ay toplam 700 milyon dolar civarında maaÅŸ ödüyor, ki ÅŸu an satılan petrolden elde edilen gelir –baÅŸka hiçbir gidere harcanmasa bile- bu tutarın ancak yarısını karşılayabiliyor.

Bunun doğal sonucu ise aylar boyunca ödenemeyen, geciken, bölük pörçük gelen maaşlar!

2016 ACI REÇETE İLE GELDİ

Kürt siyasetçiler son yaÅŸanan kriz ile beraber bu verimsiz devlet istihdam politikasının artık daha fazla devam edemeyeceÄŸini açıkça telaffuz etmeye baÅŸladı. 2016’nın ilk haftaları ile beraber ‘acı reçete’ açıklandı. Bu yılın, IKBY’de ekonomik reformlar yılı olacağı belli oldu.

KAMU SEKTÖRÜNE DÜZENLEME GELİYOR

Son birkaç hafta içinde Kürt siyasetçiler toplantı üzerine toplantı yaparak ekonomiyi nasıl yoluna sokcaklarını tartıştılar. İlk olarak kamu sekötürnün düzenlenmesi için önlemler alınmasına karar verildi. Buna göre devlet memurlarının sayısı azaltılacak, iki memurluğu birden olanların birini terk etmesi sağlanacak, bazı bakanlıklar kapatılacak, var olan bakanlıklardaki danışman-sekreter sayısı düşürülecek. Maaşlar ise bazı koşullarda yarı yarıya azaltılacak.

Halihazırda IKBY’de elektrik, su gibi hizmetler için halk çok cuzi miktarlar ödüyor. Artık bu hizmetlere zam yapılması da gündemde.

SADECE PETROL EKONOMÄ°SÄ° OLARAK YOLA DEVAM EDÄ°LEMEZ

Neçirvan Barzani’nin açıkladığı ve belki de ulaşılması en zor olan hedef ise gelir kaynaklarını çeÅŸitlendirmek. Halihazırda IKBY, tıpkı Irak gibi, tamamen petrole dayalı bir ekonomiye sahip. Bölgede varolan cılız özel sektör de çoÄŸunlukla petrol ve inÅŸaat ÅŸirketleri ile onların taşıyıcı firmalarından oluÅŸuyor. Bunların içinde ise yabancı firmalar önemli bir kısmı oluÅŸturuyordu. En azından IŞİD saldırılarının öncesine kadar.

Saldırılardan sonra birçok şirket kapanınca, özel sektörde de iyiden iyiye bir daralma oldu. Şimdi tekrar farklı iş kollarını canlandırmak, özel sektörü güçlendirmek, kısacası ekonomiyi petrol bağımlılığından kurtarmak Kürt yetkililerin en büyük hedefi.

Ama bu hedefe ulaÅŸmak elbette kolay deÄŸil. Zira bu istenen deÄŸiÅŸimi baÅŸarmak için –Amerikalı yetkililerin de dediÄŸi gibi- yapısal reformların hayata geçirilmesi ÅŸart.

ABD’YE EKONOMÄ° GÃœNDEMLÄ° ZÄ°YARET

Bundan iki hafta önce IKBY’den üst düzey bir heyet Washington’a gitti. Ziyaretin amacı bu kez güvenlik konularından çok ekonomik kriz konusunu görüşmekti. Kürt siyasetçiler Washington’da ekonomik anlamda artık daha fazla idare edemeyeceklerini ve yardıma ihtiyaç duyduklarını ifade ettiler.

Amerikalı yetkililer ise bölgeye yönelik herhangi bir finansal yardımın, yapısal reformlar gerçekleştirilmeden uzun vadede pek de bir fayda sağlamayacağını belirttiler.

AMERÄ°KALI FÄ°NANS DANIÅžMANLARI ERBÄ°L’DE

Görüşmelerin sonucunda ise Amerikalı finans danışmanları–askeri danışmanların ardından- Erbil’de görev yapmaya baÅŸladı. IKBY BaÅŸbakan Yardımcısı Kubat Talabani ise bu reformların hayata geçirilmesi ve krizi aÅŸacak önlemlerin alınması konusunda özel olarak görevlendirildi.

HALK ÇAREYİ GİTMEKTE BULUYOR

IKBY için 2016 ekonomik anlamda kemer sıkma yılı olacak. Bu belli. Halk ise bundan hayli rahatsız. Yolsuzluk iddialarının ayyuka çıktığı bir ortamda ekonomiyi yoluna sokma bedelini neden kendilerinin ödemesi gerektiğini sorguluyorlar.

Önemli bir çoÄŸunluk ise çareyi gitmekte buluyor. Özellikle genç erkekler tüm enerjilerini ülkeyi terk etmenin yollarını bulmaya vakfetmiÅŸ durumda. Sadece son bir yıl içerisinde 30 bin civarında kiÅŸinin IKBY’den Avrupa’ya göç ettiÄŸi resmi olarak duyuruldu. Buna bir de resmi olmayan rakamları ekleyince tablonun vahameti iyiden iyiye ortaya çıkıyor.

Halihazırda Türkiye üzerinden Avrupa kapılarını aşındıran binler arasında canını kurtarmak için kaçanlar olduğu gibi, ekonomik krizden kaçan ve daha iyi bir hayatumudu ile gelenler de var.

YUNANÄ°STAN KRÄ°Z DE OLSA BURADAN Ä°YÄ°DÄ°R

GeçtiÄŸimiz günlerde bir haber hazırlamak için uÄŸraşırken Erbil’i terk etmeye çalışan bir kiÅŸi ile daha tanıştım. 30 yaşındaki Zana Mahmud birkaç ay önce evlenmiÅŸti ve ÅŸimdi eÅŸi ile beraber Avrupa’ya gitmenin hayalini kuruyordu. “Hangi ülkeye gitmek istiyorsunuz?” diye sorduÄŸumda aldığım cevap ise beni ÅŸaşırttı:

“Yunanistan.”

Bu cevabı duyduÄŸumda önce transit ülke olarak Yunanistan’a gitmekten bahsettiÄŸini sandım, ama hayır. Zana Mahmud, eÅŸi ile birlikte Yunanistan’a yerleÅŸmek istiyordu. Daha önce zaten yedi yıl Yunanistan’da yaÅŸamış, inÅŸaat iÅŸlerinde çalışmıştı. 2011’de ‘Kürdistan’ın ekonomisi artık daha iyi’ diye Erbil’e dönmüş ama burada da kriz patlak verince çareyi tekrar Yunanistan’a dönmekte bulmuÅŸtu.

Bu hikayeyi dinleyince yine kendimi tutamadım:

“Ä°yi de, Yunanistan’da artık buradakinden beter bir ekonomik kriz var. Ãœstüne her gün gelen binlerce mülteci de cabası. Burada kalmak daha iyi deÄŸil mi?”

Ama Zana Mahmud’a göre belli ki öyle deÄŸildi.

“Kriz olsa da orası buradan iyidir. Ä°ÅŸin olmasa bile en azından hükümet yardım eder. Burada ise kimsenin umurunda olmazsın. Ha orada çalışmak kolay mı? Hayır. Tek başına uÄŸraşıp didiniyorsun. Hiç kolay deÄŸil. Ama yine de orada güvende olduÄŸunu da bilirsin. Burada ise emniyet yok. Yüzde yüz güvenlik yok.”

Biliyorum ki, Zana Mahmud bu hislerinde yalnız deÄŸil. Onun gibi binlerce genç ÅŸimdilerde daha iyi bir hayatın ümidi ile Avrupa yollarını aşındırıyor. IKBY’nin bu sene içerisinde yürürlüğe sokacağı reformlar ise (kısa vadede) daha çok kiÅŸiyi bu yollara çıkaracaÄŸa benziyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.